Dubai gelir vergisi: Serbest Bölge (Freezone) sistemindeki değişiklikler, 2023 yılından itibaren birçok işletme sahibinin gündeminde yer alıyor. 2023 yılı itibariyle kazanılan gelirler için %9 vergi uygulanmaya başlandı. Bu durum, Dubai’nin vergi cennetliği imajını nasıl etkileyecek?
Dubai’de bireysel düzeyde gelir vergisi uygulaması bulunmamaktadır, ancak kurumlar vergisi sistemi 375.000 Dirhem’in üzerinde kâr elde eden şirketler için %9 olarak uygulanmaktadır. Bununla birlikte, Dubai serbest bölgeleri hala önemli vergi avantajları sunmaktadır. Özellikle serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketler, genellikle kurumlar vergisi ve gelir vergisi gibi çeşitli vergilerden muaf tutulurlar. Ayrıca, Dubai’de Katma Değer Vergisi (KDV) oranı %5 olarak uygulanmaktadır.
Peki, serbest bölgelerdeki vergi muafiyeti gerçekten sona mı erdi? Dubai serbest bölgelerinin %100 yabancı ortaklık imkanı ve vergi avantajları devam ediyor mu? Bu yazımızda, 2025 yılı için Dubai vergi sistemindeki değişiklikleri, serbest bölgelerdeki mevcut durumu ve Türkiye ile olan çifte vergilendirme anlaşmasının etkilerini detaylı olarak inceleyeceğiz.
Dubai’deki vergi yapılandırmasını doğru şekilde planlamak ve yatırımlarınızı en avantajlı şekilde konumlandırmak için profesyonel danışmanlık kritik önem taşımaktadır. İşletmeniz için en uygun vergi yapılandırması öğrenmek için hemen bizimle iletişime geçin!
2025 Yılında Dubai Vergi Sistemine Genel Bakış
Birleşik Arap Emirlikleri vergi sisteminde 2023 yılında başlayan değişiklikler, 2025 itibarıyla Dubai’nin vergi yapısını önemli ölçüde şekillendirmiştir. Bu yapı içinde kurumlar vergisi, gelir vergisi ve KDV uygulamaları, yatırımcılar için hâlâ cazip fırsatlar sunmaktadır.
Kurumlar vergisinde %9 uygulaması ve sınır eşiği
1 Haziran 2023 tarihinden itibaren Dubai’de kurumlar vergisi uygulaması başlamıştır. Bu düzenleme kapsamında, yıllık
net kârı 375.000 AED (yaklaşık 100.000 USD) üzerinde olan işletmeler %9 oranında vergi ödemekle yükümlüdür. Bu eşiğin altında kalan işletmeler için ise %0 vergi uygulaması devam etmektedir.
Kademeli vergi sistemi, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemek amacıyla tasarlanmıştır. Örneğin, 400.000 AED kazanç elde eden bir işletme, sadece eşiği aşan 25.000 AED için vergi ödeyecektir . Bu düzenleme, yalnızca 1 Haziran 2023 ve sonrasında başlayan mali yıllar için geçerlidir.
Dubai gelir vergisi var mı? 2025 durumu
Dubai’nin vergi sistemindeki en dikkat çekici özelliklerden biri, bireysel gelir vergisinin olmamasıdır. 2025 yılında da
Dubai’de kişisel gelir vergisi uygulanmamaktadır. Bu durum, Dubai’de iş yapan Türk girişimciler ve çalışanlar için
büyük bir finansal avantaj sağlamaktadır.
Aynı şekilde, Dubai’de gayrimenkul yatırımı yapanlar için de vergi avantajları devam etmektedir. 2025 itibarıyla gayrimenkul sahipleri, kira veya satış gelirlerinden dolayı herhangi bir gelir vergisi ödemek zorunda değildir. Ancak, Türkiye’de ikamet ederken Dubai’den gelir elde ediyorsanız, çifte vergilendirme anlaşması kapsamında değerlendirilmeniz gerekebilir.
KDV oranı ve kapsamı: %5 uygulaması
Dubai’de Katma Değer Vergisi (KDV) oranı %5 olarak uygulanmaktadır. Bu oran, 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir ve dünyadaki birçok ülkeye kıyasla oldukça düşüktür .
KDV aşağıdaki alanlarda geçerlidir:
- Perakende satışlar ve ticari işlemler
- Emlak işlemleri (bazı istisnalarla)
- Restoran ve konaklama hizmetleri
- Profesyonel hizmetler
Yıllık cirosu 375.000 AED’yi aşan işletmelerin KDV kaydı yaptırması zorunludur . Öte yandan, 187.500 AED ile 375.000 AED arasında ciroya sahip işletmeler için kayıt isteğe bağlıdır.
Dubai vergi sistemi karmaşık olabilir ve doğru yapılandırma kritik önem taşır. Vergi planlamanızda profesyonel destek almak için danışmanlarımızla iletişime geçebilirsiniz!
Serbest Bölgelerde Vergi Muafiyeti: Ne Değişti?
Dubai’nin vergi cenneti imajını sürdüren en önemli unsurlardan biri olan serbest bölgeler, 2023 yılı itibariyle bazı değişikliklerle karşı karşıya kalmıştır. Peki bu değişiklikler nelerdir ve serbest bölge vergi muafiyeti gerçekten sona mı erdi?
Nitelikli serbest bölge kişisi (QFZP) tanımı
“Nitelikli Serbest Bölge Kişisi” (Qualifying Free Zone Person – QFZP) statüsü, serbest bölgelerdeki vergi avantajlarından yararlanabilmenin temel şartı haline gelmiştir. Bu statüye sahip olmak için şirketlerin belirli kriterleri karşılaması gerekmektedir. QFZP statüsündeki şirketler, nitelikli gelirler üzerinden %0 kurumlar vergisi avantajından yararlanabilirler.
Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, şirketin nitelikli olmayan gelirleri toplam gelirinin %5’ini veya 5 milyon AED’yi aşarsa (hangisi daha düşükse), tüm kârı %9 oranında kurumlar vergisine tabi olacağıdır. Bu kural, BAE’nin uluslararası vergi standartlarına uyum sağlama çabasının bir parçasıdır.
375.000 AED altı gelirlerde %0 vergi uygulaması
Yeni düzenlemeyle birlikte, yıllık net kârı 375.000 AED’ye kadar olan işletmeler için %0 vergi oranı uygulanmaktadır. Bu, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için önemli bir avantajdır.
Örneğin:
- Serbest bölgede faaliyet gösteren ve yıllık 350.000 AED net kâr elde eden bir şirket, %0 vergi oranından yararlanarak hiç kurumlar vergisi ödemeyecektir.
- Aynı şekilde, anakara bölgesinde (mainland) faaliyet gösteren ve 375.000 AED altında gelir elde eden şirketler de bu avantajdan yararlanabilir.
Bununla birlikte, bu eşiği aşan kazançlar için %9 oranında vergi uygulanmaktadır. Örneğin, 700.000 AED net kâr elde eden bir mainland şirketi, 375.000 AED’nin üzerindeki 325.000 AED için 29.250 AED vergi ödeyecektir.
IP gelirleri ve yazılım firmaları için yeni düzenleme
Yazılım ve fikri mülkiyet gelirleri konusunda yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu alanda faaliyet gösteren şirketler için QFZP statüsü kazanmak ve vergi avantajlarından yararlanmak mümkündür. Özellikle teknoloji ve yazılım şirketleri için serbest bölgelerin sunduğu avantajlar devam etmektedir.
Ancak, her gelir türünün otomatik olarak vergi dışı olmadığını unutmayınız . Yazılım ve IP gelirlerinizin hangi koşullarda vergi avantajlarından yararlanabileceği konusunda profesyonel danışmanlık almanız kritik önem taşımaktadır.
Profesyonel danışmanlık için hemen bizlere ulaşabilirsiniz!
Personel çalıştırma ve fiziki ofis zorunluluğu
Serbest bölgelerde vergi muafiyetinden yararlanmak için artık sadece kağıt üzerinde bir şirket yeterli değildir. Şirketlerin:
- Gerçek bir fiziksel ofise sahip olması
- Yeterli sayıda personel çalıştırması
- Serbest bölge sınırları içinde gerçek ekonomik faaliyet göstermesi
- Eksiksiz muhasebe kayıtları tutması
gibi şartları yerine getirmesi gerekmektedir.
Bu “gerçek ekonomik varlık” (substance) gereksinimleri, uluslararası vergi düzenlemelerine uyum açısından son derece önemlidir . Dubai’deki şirket yapınızın doğru kurulması ve vergi avantajlarından maksimum düzeyde yararlanabilmeniz için uzman danışmanlık hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz.
Türkiye ile Çifte Vergilendirme Anlaşmasının Etkisi
Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki ticari ilişkilerde vergisel boyut, her iki ülke yatırımcıları için kritik önem taşımaktadır. Bu vergi ilişkisinin temelini, iki ülke arasında imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması (ÇVÖA) oluşturmaktadır.
ÇVÖA kapsamı ve geçerlilik tarihi
Türkiye ile BAE arasındaki ÇVÖA, 29 Ocak 1993 tarihinde Abu Dhabi’de imzalanmış ve 26 Aralık 1994’te yürürlüğe girmiştir. Anlaşma, 1 Ocak 1995 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Türkiye tarafında gelir vergisi, kurumlar vergisi ve savunma sanayii destekleme fonu; BAE tarafında ise gelir ve kurumlar vergisi yer almaktadır.
Vergi mahsup sistemi nasıl işler?
Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması, aynı gelirin hem Türkiye’de hem de Dubai’de vergilendirilmesini engellemektedir. Örneğin, Türkiye mukimi bir kişi Dubai’de vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde, Türkiye bu gelir üzerinden Dubai’de ödenen vergiye eşit bir miktarı, kişinin Türkiye’de ödeyeceği vergiden mahsup etmektedir. Ancak bu mahsup miktarı, Dubai’de vergilendirilebilen gelir için Türkiye’de hesaplanan vergi miktarını aşamaz.
183 gün kuralı ve Türkiye’de tam mükellefiyet
Vergi anlaşmasında önemli bir kriter olan 183 gün kuralı, vergilendirme yetkisinin hangi ülkede olacağını belirler. Bir kişi bir takvim yılı içinde 183 günden az süreyle diğer ülkede kalırsa ve ücret diğer ülkede mukim olmayan bir işveren tarafından ödenirse, yalnızca mukim olunan ülkede vergilendirilir.
Dubai’den elde edilen gelirin Türkiye’ye etkisi
Türk vergi mevzuatında, tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet kavramları bulunmaktadır. Türkiye’de yerleşik olan kişiler, dünya genelinde elde ettikleri tüm kazançlar üzerinden Türkiye’de vergilendirilirler. Bu durum, Dubai’deki şirketinizden elde ettiğiniz kar payları veya maaşlar için de geçerlidir.
Vergi planlamanızın doğru yapılandırılması ve risklerin minimize edilmesi için profesyonel danışmanlık almanızı öneririz. Her işletmenin durumu farklılık gösterdiğinden, size özel çözümler için uzmanlarımızla iletişime geçebilirsiniz.
Sonuç
Sonuç olarak, Dubai vergi sistemi 2025 yılında da yatırımcılar için cazip fırsatlar sunmaya devam etmektedir. 375.000 AED altındaki gelirler için %0 vergi uygulaması ve serbest bölgelerdeki özel vergi avantajları, Dubai’yi hala birçok girişimci için çekici kılmaktadır. Bununla birlikte, vergi yapılandırması artık eskisinden daha karmaşık hale gelmiştir.
Özellikle, serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketlerin QFZP statüsünü elde etmek için gerçek ekonomik varlık göstermeleri gerekmektedir. Bu da fiziksel ofis, yeterli personel ve gerçek ekonomik faaliyet gibi kriterleri karşılamayı zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, gelir tipine göre vergi avantajları değişiklik göstermektedir ve yanlış yapılandırma ciddi cezalara yol açabilir.
Dikkat edilmesi gereken başka bir nokta ise, Türkiye ve BAE arasındaki çifte vergilendirme anlaşmasının etkileridir. Türkiye’de yerleşik olan kişilerin Dubai’den elde ettikleri gelirler, bu anlaşma kapsamında değerlendirilmelidir. Dolayısıyla, şirket yapınızı kurarken sadece Dubai vergi mevzuatını değil, Türkiye’deki vergi yükümlülüklerinizi de göz önünde bulundurmanız gerekmektedir.
Dubai vergi sistemindeki bu değişiklikler karşısında, profesyonel danışmanlık hizmeti almanın önemi daha da artmıştır. Her işletmenin kendine özgü yapısı ve ihtiyaçları olduğundan, sizin için en uygun vergi yapılandırmasını belirlemek adına uzman desteği kritik önem taşımaktadır. GloBridge olarak, Dubai’de şirket kurulumu ve vergi planlaması konusunda size özel çözümler sunuyoruz.
Neticede, Dubai 2025 yılında da vergi avantajları sunan bir merkez olmaya devam etmektedir. Ancak, bu avantajlardan maksimum düzeyde yararlanabilmek için doğru stratejik kararlar almak ve işletmenizi uygun şekilde yapılandırmak şarttır. Vergi planlamanızın optimizasyonu ve potansiyel risklerin minimize edilmesi için bizimle iletişime geçerek, işletmenize özel danışmanlık hizmeti alabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
S1. Dubai’de bireysel gelir vergisi uygulanıyor mu?
Hayır, Dubai’de bireysel gelir vergisi uygulanmamaktadır. Bu durum, Dubai’de çalışan veya iş yapan kişiler için önemli bir finansal avantaj sağlamaktadır.
S2. Dubai’deki kurumlar vergisi oranı nedir?
Dubai’de yıllık net kârı 375.000 AED üzerinde olan işletmeler için %9 oranında kurumlar vergisi uygulanmaktadır. Bu eşiğin altında kalan işletmeler için ise %0 vergi uygulaması devam etmektedir.
S3. Serbest bölgelerdeki vergi avantajları devam ediyor mu?
Evet, serbest bölgelerdeki vergi avantajları devam etmektedir. Ancak “Nitelikli Serbest Bölge Kişisi” (QFZP) statüsüne sahip olmak ve belirli kriterleri karşılamak gerekmektedir.
S4. Dubai’de KDV oranı ne kadardır?
Dubai’de Katma Değer Vergisi (KDV) oranı %5 olarak uygulanmaktadır. Bu oran, dünya genelinde oldukça düşük bir seviyededir.
S5. Türkiye ve Dubai arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması var mı?
Evet, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması bulunmaktadır. Bu anlaşma, aynı gelirin hem Türkiye’de hem de Dubai’de vergilendirilmesini engellemektedi
